Bu haber kez okundu.

Fikentder işbirliğiyle Av. Ali Rıza İlgezdi ve Av. Gökhan Batak ile görüntülü röportaj...
 
Fikentder Derneği İşbirliğiyle Kentsel Dönüşüm Uzm. Avukat Ali Rıza İlgezdi ve Av. Gökhan Batak ile beraber vatandaşı bilgilendirmek için GÖRÜNTÜLÜ RÖPORTAJIMIZI yayınlıyoruz...

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

6306 sayılı kanunun uygulama yönetmelik değişikliğiyle ilgili olarak yapılan yeni değişiklikler, kentsel dönüşüm sürecine etkisi ve vatandaşların kafasına takılan sorularla ilgili Fikentder Derneği'ne ve Fikirtepe Haber'e gelen tüm sorulara yaptığımız görüntülü röportajla konunun uzmanlarından net cevaplar bulmaya ve vatandaşları Fikirtepehaber.com olarak gerçekleştirdiğimiz görüntülü röportajlar ve yazılı hukuksal bilgiler eşliğinde destekleyerek bilgilendirmeye devam ediyoruz ... 

Haber & Röportaj : Yasin BEKTAŞ
ajansFİKİRTEPE - www.FİKİRTEPEHABER.com





  27.10.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin birçok maddesi, kentsel dönüşüm sürecine girmiş taşınmazların akıbetini değiştirecek niteliktedir. Yönetmeliğin; sürecin hızlanması ve uygulamada yaşanılan sorunlara çözüm odaklı olduğu dikkat çekmektedir. 

   Yazımızda, 27.10.2016 tarihinde yayınlanan Yönetmelik ile 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği üzerinde yapılan değişikliklerin riskli yapılar üzerindeki esaslı değişiklikleri üzerinde durulacak ve yeni durumdan bahsedilecektir. 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

  • RİSKLİ YAPI TESPİTNE KONU OLACAK TAŞINMAZLARIN KAPSAMINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin değişiklik öncesi 7. Maddesi 1. fıkrasında riskli yapı tespitine konu olabilecek ve olamayacak taşınmazlar sayılmışsa da yapılan değişiklikle riskli yapı tespitine konu olamayacak taşınmazların açıklamasında birtakım değişiklikler yapılmıştır ve “…bir kısmının yıkılması sebepleriyle yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilmez. ifadesi yerine “…başka bir sebeple statik bakımdan yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilmez.” İfadesine yer verilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 7 – 1. Fıkra Riskli yapılar, Ek-2’de yer alan Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslara göre tespit edilir. Riskli yapı tespiti; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan yapılar ile hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar hakkında yapılır. İnşaat halinde olup ikamet edilmeyen yapılar ile metrukluk veya başka bir sebeple statik bakımdan yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilmez. 

  • RİSKLİ YAPI TESPİT TALEBİNDE GÜNCEL TAPU DURUM BELGESİNİN DE OLMASI GEREKMEKTEDİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği değişikliği ile 7. Maddesi 2. Fıkrası ile riskli yapı tespitinin yapılmasını talep eden yapı malikinden riskli yapı tespiti talebi, tapu belgesinin ve kimlik belgesinin fotokopisine ek olarak talebe ilişkin dilekçe, güncel tapu durum belgesi de talep edilmektedir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 7-2. Fıkra Riskli yapıların tespiti; Öncelikle yapı malikleri veya Kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır. Riskli yapı tespiti talebi, talebe ilişkin dilekçe, güncel tapu durum belgesi ve kimlik belgesinin fotokopisi ile yapılır. 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı için arsa paylı tapu var ise, arsa üzerinde fiilen bulunan yapının riskli yapı tespiti, yapının sahibi olan arsa payı sahibince yaptırılır. Arsa üzerindeki yapının başkasına ait olması ve bunun da tapu kütüğünde belirtilmiş olması halinde, riskli yapı tespiti lehine şerh olan tarafça yaptırılır. 

  • RİSKLİ YAPI TESPİTİNE KARŞI VERİLEN YARGI KARARLARININ DA TESPİTİ YENİLEME SEBEBİ OLACAĞI AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR.

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesi 3. Fıkrasında da bazı değişiklikler yapılmış ve riskli yapı tespitinde sadece bir adet riskli yapı tespiti raporunun düzenleneceği yinelenirken, bu durumun istisnaları olarak “yargı kararı” üzerine yeniden rapor tanzim edilmesi gerekmesi ile “yapının risk durumunu etkileyebilecek kasdi bir müdahale dışında somut bir hadisenin gerçekleşmiş olması” ifadeleri eklenmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 7 – 3. Fıkra İtiraz veya yargı kararı üzerine yeniden rapor tanzim edilmesinin gerekmesi, raporun gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edilmiş olması ve yapının risk durumunu etkileyebilecek kasdi bir müdahale dışında somut bir hadisenin gerçekleşmiş olması halleri hariç olmak üzere, her yapı için sadece bir adet riskli yapı tespiti raporu düzenlenebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar riskli yapı tespit talebi üzerine, o yapı hakkında daha önce riskli yapı tespit raporu düzenlenip düzenlenmediğini elektronik yazılım sistemi üzerinden kontrol eder. Elektronik yazılım sistemi üzerinden yapı kaydı oluşturulduktan sonra iki ay içerisinde riskli yapı tespitinin yapılmaması halinde tespit başvurusunda bulunan malikin talebi üzerine oluşturulan yapı kaydı elektronik yazılım sisteminden silinir. Riskli yapı tespit raporunda, tespite konu binanın Ulusal Adres Veri Tabanında belirtilen adresinin ve bina kodunun yer alması zorunludur.” 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız


BAKANLIK YETKİ DEVRİ YAPABİLECEKTİR. 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesi 4. Fıkrasında riskli yapı tespitine ilişkin raporun usul ve esaslar çerçevesinde incelemesini yapan Bakanlığın, bu yetkisini devredebileceği hususuna yer verilmiştir.  

  • LİSANSLI KURUM VE KURULUŞLARA EK SÜRE VERİLEBİLECEKTİR 

   Bununla birlikte Müdürlükçe veya riskli yapı tespitine karşı yapılan itirazı inceleyen teknik heyetçe, riskli yapı tespit raporunda tespit edilen teknik inceleme eksikliklerinin tamamının, raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa bildirildiği tarihten itibaren otuz gün içinde düzeltilmesi ve raporun Müdürlüğe sunulması zorunluluğu Yönetmeliğin önceki halinde de vardı. Buna ek olarak Lisanslı kurum veya kuruluşlara otuz günlük süre içerisinde gerekçeli talebi üzerine eksikliklerin giderilmesi için ek süre verilebilmesinin önü açılmıştır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 7 – 4. Fıkra Riskli yapı tespitine ilişkin raporların bir örneği, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde, tespiti yapan İdarece veya lisanslandırılmış kurum veya kuruluşça, tespite konu yapının bulunduğu ildeki Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye gönderilir. Raporlar Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde incelenir ve herhangi bir eksiklik tespit edilmesi halinde gerekli düzeltmeler yapılmak üzere raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa iade edilir. Yapılan incelemede raporlarda herhangi bir eksiklik yok ise, riskli yapılar, Müdürlükçe en geç on iş günü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, ilgili tapu müdürlüğüne bildirir. Müdürlükçe veya riskli yapı tespitine karşı yapılan itirazı inceleyen teknik heyetçe, riskli yapı tespit raporunda tespit edilen teknik inceleme eksikliklerinin tamamının, raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa bildirildiği tarihten itibaren otuz gün içinde düzeltilmesi ve raporun Müdürlüğe sunulması zorunludur. Lisanslı kurum veya kuruluşun otuz günlük süre içerisinde gerekçeli talebi üzerine eksikliklerin giderilmesi için ek süre verilebilir. 

  • ARSANIN ÜZERİNDEKİ RİSKLİ YAPININ, ARSA MALİKİNE AİT OLMADIĞI DURUMLARDA TEBLİGATIN KİME YAPILACAĞI NETLİK KAZANMIŞTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesinin 5. Fıkrasında ise arsa paylı tapularda, arsa üzerindeki riskli yapının arsa malikleri dışındaki bir başkasına ait olması durumunda riskli yapı tespiti tebligatının kimlere yapılacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğe göre arsa paylı tapularda, arsa üzerindeki riskli yapının arsa malikleri dışındaki bir başkasına ait olması durumunda Müdürlükçe tapu müdürlüğüne bildirilecek yapı sahibine ve ilgili ayni ve şahsi hak sahiplerine tebligat yapılacaktır. 

  • ARSA ÜZERİNDE BİRDEN FAZLA YAPI BULUNMASI VE BU YAPILARIN SADECE BİR KISMININ ARSA MALİKLERİNE AİT OLMASI DURUMUNDA TEBLİGATIN KİME YAPILACAĞI NETLİK KAZANMIŞTIR 

   Devamında ise arsa üzerinde birden fazla yapı olması ve riskli yapının arsa maliklerinden sadece bazılarına ait olması durumunda ise sadece riskli yapının sahibi olan arsa hissedarlarına ve ilgili aynî ve şahsî hak sahiplerine tebligat yapılacağına yer verilmiştir. 

  • BAKANLIK, MÜDÜRLÜK VEYA İDARE, KAYYIM TAYİN ETTİRMEYE VEYA TAPUDA KAYITLI SON MALİKE GÖRE İŞLEM YAPMAYA YETKİLİ KILINMIŞTIR 

   Yönetmeliğin önceki halinde Bakanlık, Müdürlük veya İdare tebligat işlemleri için Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçılık belgesi çıkartmaya yetkiliydi. Buna ek olarak Bakanlık, Müdürlük veya İdare, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkili kılınmıştır. 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

“MADDE 7 – 5. Fıkra İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren onbeş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe itiraz edilebileceği, aksi takdirde İdarece verilecek süre içinde riskli yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat yazılı olarak veya elektronik ortamda Müdürlüğe bildirilir. Arsa paylı tapularda, arsa üzerindeki riskli yapının arsa malikleri dışındaki bir başkasına ait olması durumunda Müdürlükçe tapu müdürlüğüne bildirilecek yapı sahibine; arsa üzerinde birden fazla yapı olması ve riskli yapının arsa maliklerinden sadece bazılarına ait olması durumunda ise sadece riskli yapının sahibi olan arsa hissedarlarına ve ilgili aynî ve şahsî hak sahiplerine tebligat yapılır. Tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde, Bakanlık, Müdürlük veya İdare tebligat işlemleri için 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir.” 

  • İLGİLİ MÜDÜRLÜKLER SÜRESİNDE YAPILMAYAN RİSKLİ YAPI TESPİTİNİ İŞLEME ALMAYACAKTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesinin 6. Fıkrasında riskli yapı tespitine karşı yapılan itirazın süresinde olup olmadığının denetlemesinin ilgili Müdürlükçe yapılacağı, süresi içerisinde yapılmayan itirazların ve yapı malikince veya malik murisin mirasçılarınca yapılmayan itirazların işleme alınmayacağı hükümlerine yer verilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 7 – 6. Fıkra Riskli yapı tespitine karşı yapı malikleri veya Kanunî temsilcilerince on beş gün içinde yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. İtirazın süresi içerisinde ve yapı malikince yapılıp yapılmadığı Müdürlükçe kontrol edilir. Süresi içinde yapılmayan itirazlar ile yapı malikince veya malikin vefat etmiş olması halinde mirasçılarınca yapılmayan itirazlar işleme alınmaz.” 

  • RİSKLİ YAPININ TESPİTİNİN YARGI KARARLARI İLE DE DEĞİŞECEĞİNE YER VERİLMİŞTİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesinin 8. Fıkrasında, riskli yapı tespitine karşı yapılan itiraz ardından yapıdaki mevcut durumun değişmesi halinde bu hususunda aynı şekilde tapu müdürlüğüne bildirileceği hususuna ilave yapılarak, mevcut durumun değişiminin sadece yapılan itiraz ile değil “yargı kararı” ile de olacağı yer verilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

“MADDE 7 – 8. Fıkra Riskli yapı tespiti neticesinin, itiraz üzerine veya yargı kararı ile değişmesi halinde, durum aynı şekilde ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. 

  • KAPSAM İÇİNDEKİ RİSKLİ YAPILARDA KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARARINA GÖRE UYUGULAMA YAPILACAKTIR 

   Son değişiklik ile 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesine 9. Fıkra eklenmiştir. Uygulama Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan riskli yapılarda Uygulama ilgili kültür varlıklarını koruma bölge kurulu kararına göre yapılmaktadır. Uygulamada olan bu husus işbu ek fıkra ile Yönetmeliğe eklenmiştir. 

Yönetmeliğin yapılan ekleme sonrası hali

MADDE 7 – 9. Fıkra 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan yapıların riskli yapı tespiti yapı maliklerinin talebine istinaden yapılır. Riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden sonra durum ilgili kültür varlıklarını koruma bölge kuruluna bildirilir ve bu kurulun alacağı karara göre Uygulama yapılır.” 

  • TAHLİYE YAZILARININ YAPI MALİKİ TARAFINDAN KİRACI VE SINIRLI AYNİ HAK SAHİBİNE BİLDİRİLMEMESİ HALİNDE BİLDİRİM İDARE TARAFINDAN YAPILACAKTIR

   6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 2. Fıkrasının a bendinin değişiklik öncesi halinde de yapı maliklerine riskli yapının yıktırılması için altmış günden az olmamak üzere süre verilir ve aynı zamanda bu hususun kiracı ve sınırlı ayni hak sahibine bildirilmesi gereği yapı malikinden istenir. Bu hükme ek olarak malik tarafından kiracı ve ayni hak sahibine tahliye için bildirim yapılmadığında, bahsi geçen bildirim idare tarafından yapılacağı ifadesi eklenmiştir. Burada üzerinde durulması gereken önemli bir durum söz konusudur. Değişiklik öncesi yapı maliki tarafından bildirim yapılıp yapılmadığı İdare tarafından denetlenmemekteydi ancak değişiklik sonrası artık bildirimin yapılıp yapılmadığı denetim altına alınmıştır. Eğer yapı malikleri tarafından kiracıya ve ayni hak sahibine bu hususta bildirim yapılmazsa ve bu durum tespit edilirse, bildirimi İdare yapacaktır. Bu durumun uygulamada karşılığı ise, yapı malikinin bildirim yapmadığı ihtimalde, bildirim İdare tarafından yapılacak ve bu bildirim için geçen süre, yapı maliklerine süre kaybı olarak yansıyacaktır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 8 – 2. fıkra a bendi Altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların tahliyesi ve yıktırılması yapı maliklerinden istenir. Maliklere yapılacak tebligatta, riskli yapıyı kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi kullananlara tahliye için malik tarafından bildirim yapılması gerektiği belirtilir. Malik tarafından kiracı veya sınırlı ayni hak sahibine tahliye için bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde bildirim idarece yapılır.” 

  • TAHLİYE SÜRESİ BİTMESİNE RAĞMEN YIKILMAYAN RİSKLİ YAPILARIN ELEKTRİK, SU VE DOĞALGAZ GİBİ HİZMETLERİNİN KESİLMESİ ZORUNLUDUR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 2. Fıkrasının ç bendine “İdarenin talebi üzerine, ilgili kurum ve kuruluşların riskli yapılara verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetleri durdurması zorunludur.” İfadesi eklenmiştir. Uygulamada İdare tarafından verilen tahliye sürelerinin dolmasına rağmen riskli yapının yapı malikleri tarafından yıktırılmaması halinde ilgili kurum ve kuruluşların riskli yapılara verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetlerinin durdurulması işlemi yapılmaktaydı. Ancak uygulamada bu hizmetleri veren bazı kurum ve kuruluşlar, bu işlemi yapmaktan çekinmekte ve bu durumda süreçte süre kaybına neden olmaktadır. İşbu maddeye eklenen ifade ile İdarenin talebi ardından elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetleri durdurulması işleminin zorunlu olduğu vurgulanmıştır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 8 – 2. fıkra ç bendi (a) ve (c) bentlerinde belirtilen şekilde verilen süreler içinde riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması hâlinde, riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluşlardan istenir. İdarenin talebi üzerine, ilgili kurum ve kuruluşların riskli yapılara verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetleri durdurması zorunludur.” 

  • MALİKLERE VERİLEN SÜREDE YIKTIRILMAYAN RİSKLİ YAPILAR MÜLKİ AMİRLER TARAFINDAN SAĞLANACAK KOLLUK KUVVETİ DESTEĞİYLE İDARECE YIKILIR YA DA YIKTIRILIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “…maliklerce yıktırılmayan riskli yapıların tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahalli idarelerin de iştiraki ile mülkî amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.”İfadesi yerine “…maliklerce yıktırılmayan riskli yapılar mülki amire bildirilir ve bu yapıların tahliyesi ve yıktırma işlemleri, mülkî amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile İdarece yapılır veya yaptırılır.” İfadesine yer verilmiştir. Yapılan bu değişiklik ile yıkım işlemi İdare tarafından yapılacaksa, yıkım masraflarının öncelikli olarak dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanması hususu kaldırılmıştır. Ayrıca yıkım işlemi ile ilgili olarak kolluk kuvvetinden destek alınacağı da belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 8 – 3. fıkra Maliklere verilen süreler içerisinde maliklerce yıktırılmayan riskli yapılar mülki amire bildirilir ve bu yapıların tahliyesi ve yıktırma işlemleri, mülkî amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile İdarece yapılır veya yaptırılır.” 

  • İDARE TARAFINDAN YIKTIRILAN RİSKLİ YAPILARDA YIKIM MASRAFINDAN MALİKLER HİSSELERİ İLE SORUMLU OLACAK VE BU MASRAFLAR TAHSİL EDİLECEKTİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 6. Fıkrasında yapılan değişiklik neticesinde eklenen ifade ile Müdürlük veya yetki devri yapılması durumunda İdarenin, yıktırılan riskli yapılara ilişkin bilgileri elektronik yazılım sistemine kaydedeceği belirtilmiştir. Ayrıca yapı malikleri tarafından yıkım işlemi gerçekleştirilmeyen riskli yapıların yıkım işlemleri Bakanlık ve İdare tarafından yapılacağından, buna ilişkin masraflardan malikler hisseleri oranında sorumlu olacaktır ve yıktırma işleminin masrafları maliklerden genel hükümlere göre tahsil edilecektir. Böylece bu masrafların tahsili için maliklere karşı icra işlemleri başlatılacağı açıkça belirtilmiş olmaktadır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 8 – 6. fıkra Müdürlük veya yetki devri yapılması durumunda İdare, yıktırılan riskli yapılara ilişkin bilgileri elektronik yazılım sistemine kaydeder. İdare, tahliye ve yıkım işlemleri gerçekleştirilemeyen riskli yapılara ilişkin bilgi ve belgeleri, ikişer aylık periyotlar hâlinde Müdürlüğe bildirir. Yukarıdaki fıkralara göre yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya Müdürlükçe yıkılır veya yıktırılır. Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Yıktırma işleminin masrafı maliklerden genel hükümlere göre tahsil edilir.” 

  • 6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİNİN 15. MADDESİNDE ESASLI DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR 

   6306 Sayılı Yasa kapsamına giren gerek riskli alanlar gerek rezerv yapı alanları gerekse riskli yapılar için sürecin uygulanmasında birçok sorun yaşanmaktadır. 6306 Sayılı Kanun metninin bazı belirsiz kısımları, bazı işlemlerin fiilen Uygulamasının çok uzun sürmesi ve yargı kararlarının Uygulamaları değiştirmesi maliklerin ve müteahhit firmaların büyük sıkıntı yaşamasına sebebiyet vermiştir. 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan en esaslı değişiklerden birçoğu işbu Yönetmeliğin 15. Maddesi üzerinde yapılmıştır. Bu maddede yapılan değişikliklerde amaç, riskli alanlar, rezerve yapı alanlarında uygulama yapılan etap ve adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parseller üzerinde uygulamanın yavaş ilerlemesine sebep olan unsurlara çözüm aramaktır. Aynı zamanda 26.04.2016 tarihinde yayınlanan 6704 Sayılı Yasa ile 6306 Sayılı Kanun üzerinde yapılan değişikliklerin, 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğine uygun hale getirilmesi de amaçlanmıştır.  

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

BU DEĞİŞİKLİKLERİ TEK TEK İNCELEDİĞİMİZDE; 

   6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddenin 2. Fıkrasında yapılan değişiklikler; 

A) YÖNETMELİĞİN İLGİLİ MADDESİ KAPSAMINA RİSKLİ ALANLAR VE REZERV YAPI ALANLARI EKLENMİŞTİR 

   Yönetmeliğin önceki halinde işbu maddede sadece riskli yapıların bulunduğu parseller, işbu maddenin kapsamında iken, yapılan değişiklikle Riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında Uygulama yapılan etap veya ada işbu maddenin kapsamına alınmıştır. 

B) KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA YAPILACAK TOPLANTILAR YAPILAR YIKILMADAN ÖNCE DE YAPILABİLCEKTİR AYRICA TOPLANTIDA KARAR İÇİN ARSA SAHİPLERİNİN YAPININ PAYDAŞI OLUP OLMADIĞI GÖZETİLMEYECEKTİR 

   Kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak olan toplantılar arsa payı sahipleri tarafından yapılan toplantıların bina yıkılmadan önce mi yoksa sonra mı yapılacağı belirsizdi. Bir kısım pay sahipleri bu toplantıları bina yıkılmadan önce yapmış, Yerel Mahkemeler bu toplantıların kat mülkiyetinin devam etmesi sebebiyle bina yıkılmadan yapılamayacağına karar vermiştir. Hatta Yargıtay’ın da bu yönde kararları mevcuttur. Bu husustaki belirsizlik 6704 Sayılı Yasa ile 6306 Sayılı Kanun üzerinde yapılan değişiklikler ile ortadan kaldırılmıştır. Yapılan değişiklik ile arsa sahipleri ile arasında yapılacak toplantıda yapıların yıktırılmış olmasına gerek olmadığı ifadesine yer verilmiştir. Kanunda yapılan bu değişiklik, işbu Yönetmeliğe de eklenmiş ve Kanun ile ilgili Yönetmeliği arasında tutarlılık sağlanmıştır. Özetle, kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak toplantılar için yapıların yıkılmasını bekleme zorunluluğu ortadan kalkmıştır. 

Aynı zamanda işbu toplantılarda arsa sahiplerinin yapının paydaşı olup olmadığı gözetilmeksizin yapılan toplantıya katılabileceği ve yapılacak toplantılarda karar için gerekli olan çoğunluğun hesabına dahil olacağı hususu da 6704 Sayılı Yasa ile 6306 Sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ile eklenmiş ve 6306 Sayılı Kanunun Yönetmeliği bu doğrultuda son değişiklik yapan Yönetmelik ile değiştirilmiş ve Kanuna uygun hale gelmiştir. 

C) RİSKLİ YAPI, RİSKLİ ALAN VE REZERV YAPI ALANLARINDA ÖNCELİKLE OYBİRLİĞİ İLE KARAR ALINMAYA ÇALIŞILMALI AKSİ HALDE ARSA PAYININ ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUĞU İLE KARAR VERİLECEKTİR 

   Yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin, arsa sahipleri yapılacak olan toplantıda parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine karar verebileceklerdir. 6306 Sayılı Kanun ve İlgili Yönetmeliği öncelikle bu hususta oybirliği ile karar alınmasını işaret etmektedir. Oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde yapılacak Uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Ayrıca değişiklik öncesi yer alan, oybirliği ile karar verilememesi halinde yapılacak toplantıya maliklerden birinin istemi üzerine bütün malikler toplantıya çağrılır.” İfadesi kaldırılmıştır. 

D) OYBİRLİĞİ İLE KARAR VERİLEMEMİŞ İSE ANLAŞMA SAĞLANAMAYAN MALİKLERE AİT TAŞINMAZLARIN DEĞERİ SPK KAYITLI OLARAK FAALİYET GÖSTEREN LİSANSLI DEĞERLEME KURULUŞLARINA TESPİT ETTİRİLECEKTİR 

   Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur; bütün maliklerce oybirliği ile karar verilememiş ise, anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer de gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır. Oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Değişiklik öncesi bütün maliklerce oybirliği ile karar verilememiş ise, riskli yapının değeri, Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ifadesi yer almaktayken değişiklik sonrası sadece anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirileceği hususuna yer verilmiştir. Böylece kentsel dönüşüm sürecine muhalifin ya da muhaliflerin olması halinde değerleme şirketlerine sadece anlaşma sağlamayan muhalif tarafların taşınmazlarının değerini tespit ettirmek yeterli olacaktır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 – 2. Fıkra Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin ikinci, üçüncü, yedinci, sekizinci ve onuncu fıkraları ile dokuzuncu fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(2) Riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etapta veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde; yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, bütün maliklerce oybirliği ile karar verilememiş ise, anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer de gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır. Oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif ile birlikte karara katılmayanlara noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilir ve bu tebliğde, onbeş gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği bildirilir. 

E)  ARSA SAHİPLERİ PAYLARININ 2/3 İLE ALINAN KARARIN ESAS OLDUĞU VURGULANMIŞTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesinin 3 fıkrasında yer alan kentsel dönüşüm süreci sonunda arsa payı çoğunluğunun 2/3 ile alınan karar katılmayanların arsa paylarının satışına ilişkin olarak Anlaşmaya katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları” ibaresi “Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları” olarak değiştirilmiştir. Böylece kentsel dönüşüm sürecinde esas olanın maliklerin yüklenicilerle sözleşme imzalaması değil, arsa payı sahipleri ile alınan karara katılması olduğu vurgulanmıştır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 – 3. Fıkra Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları; 15/A maddesinde belirtilen usule göre, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve en az üçte iki çoğunluk ile alınan karar çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.” 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

F)  BİR PARSELDE BİRDEN FAZLA YAPI BULUNMASI VE TAMAMININ RİSKLİ YAPI OLMASI HALİNDE YAPILACAK TOPLANTIDA MALİKLERİN YAPININ PAYDAŞI OLMASI GEREKMEMEKTEDİR

    6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesinin 7. Fıkrasında “bu yapılar birlikte değerlendirilerek” yerine “yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin” ifadesi getirilmiştir. Böylece bir parsel üzerinde birden fazla yapının var olması ve bu yapıların tamamının riskli yapı olarak tespitinin yapılması halinde; yapılan değişiklik ile parsel bir bütün olarak değerlendirilecek ve parsel üzerinde yer alan tüm yapılardaki maliklerin tümünün arsa payının en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilecektir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 – 7. Fıkra “Bir parselde birden fazla yapı bulunması ve bu yapıların tamamının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması halinde, yürütülecek uygulamalara yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında bütün maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. 

G) BİR PARSELDE BİRDEN FAZLA YAPININ BULUNMASI VE BU YAPILARIN BAZILARININ RİSKLİ YAPI OLMASI HALİNDE RİSKLİ YAPI TESPİT EDİLEN YAPILARIN ARSA PAYI SAHİPLERİNİN EN AZ ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUĞU İLE KARAR VERİLİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesinin 8. Fıkrasında bir parselde birden fazla yapının bulunması ve bu yapılardan bazılarının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması halinde uygulamada yapılan işlemler ile ilgili olarak bazı eklemeler yapılmıştır. 

   15. maddenin 8. Fıkrasının b bendinde, böyle bir durumun olması halinde yürütülecek uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında riskli olarak tespit edilen yapıların maliklerinin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verileceği eklenmiştir. 

   Devamında c bendine Riskli yapıların yeniden inşası için kurulacak kat irtifakında da, diğer maliklerin arsa payını etkilememesi kaydıyla sadece riskli yapıların maliklerinin talep ve muvafakati aranacağı eklenmiştir. 

   Aynı fıkranın ç bendine ise uygulamada mağduriyetler olmaması adına  riskli yapı olarak tespiti yapılmamış olan yapıların ifrazı mümkün ise bu işlemin de yapılabileceği ve bunun resen de yapılabileceği belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 – 8. Fıkra Bir parselde birden fazla yapı bulunması ve bu yapılardan bazılarının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması halinde;

a) İlgili tapu müdürlüğünce, parsel üzerinde bulunan bütün yapıların değil, sadece riskli olarak tespit edilen yapıların tapu kütüğüne yapının açık adresi belirtilerek riskli yapı-belirtmesi işlenir.

b) Yürütülecek Uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında riskli olarak tespit edilen yapıların maliklerinin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir.

c) Riskli olarak tespit edilen yapıların yeniden inşası için düzenlenecek yapı ruhsatı, diğer maliklerin haklarının menfi olarak etkilenmemesi şartıyla, bütün maliklerin değil, sadece riskli yapıların maliklerinin talep ve muvafakatine istinaden düzenlenir. Riskli yapıların yeniden inşası için kurulacak kat irtifakında da, diğer maliklerin arsa payını etkilememesi kaydıyla sadece riskli yapıların maliklerinin talep ve muvafakati aranır.

ç) Riskli olarak tespit edilen yapıların bulunduğu alanın risksiz olan veya riskli yapı tespiti yapılmamış olan yapıların bulunduğu alandan ifrazı mümkün ise, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemleri re’sen yapılır veya yaptırılır.” 

H) FARKLI PARSELDEKİ RİSKLİ YAPILARIN TEVHİT EDİLMESİNDE HER PARSEL KENDİ İÇERİSİNDE 2/3 İLE BİNA YIKILMASINI BEKLEMEDEN KARAR ALABİLECEKTİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesinin 9. Fıkrasında birden fazla parselde yer alan ve tümünün riskli yapı tespitinin yapılması halinde tevhit edilmesi talep edilirse uygulanacak prosedürün yazılı olduğu işbu madde de maliklerce alınacak karar için tevhidi talep edilen parsellerde yer alan binaların yıktırılmasını beklemenin gerektiği anlamına gelen üzerindeki riskli yapıların yıktırılmasından sonra” ifadesi kaldırılmış ve böylece bu durumda da arsa sahipleri tarafından alınacak kararın bina yıkılmadan da alınacağı vurgulanmıştır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 – 9. Fıkra Üzerindeki yapıların tamamının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması şartı ile tevhidi mümkün olan birden fazla parselin tevhid edilmesi ile taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, her parselde ayrı ayrı sahip oldukları hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu parsel veya parsellerin arasında veya bitişiğinde bulunan yapılaşmamış boş parsellerin, riskli yapıların bulunduğu parsellerle tevhid edilmek suretiyle birlikte değerlendirilebilmesi için, boş parsellerdeki bütün maliklerin oybirliği ile karar alması gerekir. Tevhidden sonra yapılacak Uygulamaya tevhid ile oluşan parselde sahip oldukları hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. 

İ)  TAŞINMAZLARIN SİCİLİNDE BULUNAN AYNİ VE ŞAHSİ HAKLAR İLE TEMLİK HAKKINI KISITLAYAN VEYA YASAKLAYAN HER TÜRLÜ ŞERH; TEVHİT, İFRAZ, TAKSİM, TERK, TESCİL, KAT İRTİFAKI VE KAT MÜLKİYETİ TESİSİNE İLİŞKİN İŞLEMLERİN YAPILMASINA ENGEL DEĞİLDİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesinin 10. Fıkrasında uygulama çok sık rastlanan ve taraflara çözüm aşamasında zaman kaybettiren bir hususa açıklık kavuşturulmaya çalışılmış ve kentsel dönüşüm sürecindeki taşınmazların sicilinde bulunan ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam edeceği, Bu hak ve şerhlerin tapuda, tevhit, ifraz, taksim, terk, tescil, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği ve bu işlemlerde muvafakat aranmayacağı, Yeni kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi safhasında belirtilen haklar ve şerhler, muvafakat aranmaksızın sadece söz konusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirileceği belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 –10. Fıkra “(10) Kanun kapsamındaki yapıların yıktırılmasından sonra bu taşınmazların sicilinde bulunan ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Bu haklar ve şerhler, tapuda, tevhit, ifraz, taksim, terk, tescil, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez ve bu işlemlerde muvafakat aranmaz. Yeni kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi safhasında belirtilen haklar ve şerhler, muvafakat aranmaksızın sadece sözkonusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirilir.” 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

J)  KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ VEYA KAT KARŞILIĞI TEMLİK SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA İNŞAATI YAPILACAK BİNANIN KAT İRTİFAKI VEYA KAT MÜLKİYETİ TESİSİ İŞLEMİ, HAK SAHİPLERİ ADINA, TALEP EDİLMESİ HALİNDE BAKANLIK, TOKİ VEYA İDARE TARAFINDAN YAPILACAKTIR

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesine aşağıdaki husus eklenmiş ve taraflar arası akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi veya kat karşılığı temlik sözleşmesi kapsamında inşaatı yapılacak binanın kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisi işlemi, hak sahipleri adına, talep edilmesi halinde Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından yapılabileceği ya da yaptırılacağı belirtilmiştir. Devamında tapuya tescil işlemlerinde elektronik ortamda düzenlenen ve ilgili idare tarafından onaylı mimari proje ile yönetim planı esas alınacağı ve mimari proje ile yönetim planında malik imzası aranmayacağı da vurgulanmıştır.” 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15 – 13. Fıkra “(13) Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi veya kat karşılığı temlik sözleşmesine istinaden inşa edilecek olan binaya ilişkin kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisi işlemi, hak sahipleri adına, talep edilmesi halinde Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından yapılır veya yaptırılır. Yapılacak talebe esas kat karşılığı inşaat sözleşmesi veya kat karşılığı temlik sözleşmesinde hak sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlerin belirlenmiş olması gerekmektedir. Tapuya tescil işlemlerinde elektronik ortamda düzenlenen ve ilgili idare tarafından onaylı mimari proje ile yönetim planı esas alınır. Mimari proje ile yönetim planında malik imzası aranmaz.” 

  • 6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİNİN 15/A MADDESİNDE DE ESASLI DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan esaslı değişikliklerin büyük bir kısım işbu Yönetmeliğin 15/A maddesinde yapılmıştır. Bu değişiklikleri de tek tek sizinle paylaşmak isteriz. 

A)  ARSA PAYI SATIŞI TALEBİ İÇİN GEREKLİ OLAN EVRAKLAR SAYILMIŞ OLUP BİNA YIKILMASINI BEKLEMEDEN ARSA PAYI SATIŞININ YAPILACAĞI BELİRTİLMİŞTİR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A maddesinin 1. Fıkrasında riskli alanlar, rezerv yapı alanları ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde arsa sahiplerinin en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karar neticesinde muhalif olanların arsa paylarının satışı için ilgili müdürlüğe sunulması gereken evrakları belirtilmiştir. 

BU EVRAKLAR ŞÖYLEDİR; 

1) Maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı veya anlaşan maliklere ait sözleşme veya vekâletname örnekleri gibi belgeler,

2) Maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile alınan kararın ve anlaşma şartlarını ihtiva eden teklifin noter vasıtasıyla veya 7201 Sayılı Kanuna göre karara katılmayan malike bildirilerek kabulü için onbeş gün süre verildiğine dair belgeler,

3) Üçte iki çoğunlukla alınan karara katılmayan maliklere ait taşınmazların sermaye piyasası kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilen değerine ilişkin belgeler,

4) Satışı yapılacak arsa paylarının maliklerinin tebligata elverişli adres bilgileri,

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, değişiklik öncesi en az üçte iki çoğunlukla alınan karara katılmayanları arsa paylarının satışı binanın yıkılması ardından yapılmakta iken artık bu zorunluluk kaldırılmış ve satış işleminin yapılabilmesi için yapıların yıktırılmış olması gerekmediği belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15/A – 1. Fıkra Riskli alanlar, rezerv yapı alanları ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsa paylarının satışı için;

a) Maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı veya anlaşan maliklere ait sözleşme veya vekâletname örnekleri gibi belgeler,

b) Maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile alınan kararın ve anlaşma şartlarını ihtiva eden teklifin noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre karara katılmayan malike bildirilerek kabulü için onbeş gün süre verildiğine dair belgeler,

c) Üçte iki çoğunlukla alınan karara katılmayan maliklere ait taşınmazların Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilen değerine ilişkin belgeler,

ç) Satışı yapılacak arsa paylarının maliklerinin tebligata elverişli adres bilgileri,

ile birlikte yazılı olarak Müdürlüğe müracaatta bulunulur. Satış işleminin yapılabilmesi için yapıların yıktırılmış olması gerekmez. 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

B)  ARSA PAYININ SATIŞINA KARAR VERİLDİĞİNDE SATIŞ İŞLEMİ İLE İLGİLİ TEBLİGATLAR, ARSA PAYI SATILACAK MALİKLER İLE ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUKLA ANLAŞAN MALİKLERE VEYA ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUKLA ANLAŞAN MALİKLERE BİLDİRİLMEK ÜZERE, KENDİSİNİN DE MALİK OLMASI ŞARTIYLA ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUĞA SAHİP MALİKLERİN ANLAŞTIKLARI YÜKLENİCİYE YAPILACAKTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A maddesinin 3. Fıkrasında satış kararının kimlere tebliğ edileceği belirtilmiş olmakla fıkraya, yapılan araştırmaya rağmen arsa payı satılacak malike ve adresine hiçbir şekilde ulaşılamaz ise satış işlemi gıyabında yapılacağı eklenmiştir. Ayrıca işbu fıkrada değişiklik öncesi mevcut olan “Açık artırma ile satış tarihi, tebliğ tarihinden itibaren en az yedi gün sonra olacak şekilde belirlenir.” İfade çıkartılmıştır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15/A – 3. Fıkra Müdürlük, satışın yapılacağı yeri ve zamanı, arsa payı satılacak malikler ile üçte iki çoğunlukla anlaşan maliklere veya üçte iki çoğunlukla anlaşan maliklere bildirilmek üzere, kendisinin de malik olması şartıyla üçte iki çoğunluğa sahip maliklerin anlaştıkları yükleniciye elden veya maliklerin adreslerine taahhütlü posta yoluyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ eder. Yapılan araştırmaya rağmen arsa payı satılacak malike ve adresine hiçbir şekilde ulaşılamaz ise satış işlemi gıyabında yapılır. 

C)  SATIŞI YAPILACAK ARSA PAYI ÜZERİNDE SADECE İPOTEK DEĞİL,İHTİYATİ HACİZ, HACİZ VE İNTİFA HAKKI GİBİ HAKLARIN BULUNMASININ DA SATIŞA ENGEL TEŞKİL ETMEYECEKTİR 

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A maddesinin 5. Fıkrasında değişiklik öncesinde sadece ipotek ifadesi varken değişiklik sonrası halinde ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hususlar eklenmiştir. Böylece ilgili müdürlük tarafından satışı yapılacak arsa payı üzerinde sadece ipotek değil ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hakların bulunmasının da satışa engel teşkil etmeyeceği ayrıca belirtilmiştir. Devamında belirtilen haklar satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam eder. Satış işlemi sonrasında, satış bedelinin yatırıldığı banka hesabına malike ödeme yapılmaması için bloke koydurulur ve durum ipotek, haciz ve intifa hakkı gibi hakların alacaklısına veya ilgili icra müdürlüğüne veya mahkemeye bildirilir. Tapu kaydındaki haklar ve şerhler satış sonrasında Müdürlüğün talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15/A – 5. Fıkra Satışı yapılacak payın üzerinde ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hakların bulunması, satış işlemine engel teşkil etmez. Belirtilen haklar satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam eder. Satış işlemi sonrasında, satış bedelinin yatırıldığı banka hesabına malike ödeme yapılmaması için bloke koydurulur ve durum ipotek, haciz ve intifa hakkı gibi hakların alacaklısına veya ilgili icra müdürlüğüne veya mahkemeye bildirilir. Tapu kaydındaki haklar ve şerhler satış sonrasında Müdürlüğün talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilir. 

D)  SATIŞIN YAPILMASINI EHGELLEYENLER VE DÜZENİNİ BOZANLAR SATIŞIN YAPILDIĞI YERDEN UZAKLAŞTIRILIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A maddesinin 6. Fıkrasına eklenen hüküm ile acık artırma sırasında yapılacaklara ek olarak satışın yapılmasını engellemeye veya satışın işleyişi ile düzenini bozmaya yönelik eylemlerde bulunanlar ile ses ve görüntü kaydı almaya çalışanlar Satış Komisyonu tarafından salondan çıkartılabileceği belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15/A – 6. Fıkra Açık artırmaya en az üçte iki çoğunluk ile anlaşan paydaşlar dışında herhangi biri katılamaz. Satışı gözlemci olarak izlemek isteyenler ile payı satışa çıkarılan malikler satışın yapıldığı salona alınabilir. Ancak, bunların açık artırmaya müdahale etmesine müsaade edilmez. Bu çerçevede, satışın yapılmasını engellemeye veya satışın işleyişi ile düzenini bozmaya yönelik eylemlerde bulunanlar ile ses ve görüntü kaydı almaya çalışanlar Satış Komisyonu tarafından salondan çıkartılabilir. Açık artırma için belirlenen saatten sonra satış salonuna kimse alınmaz. 

E)  SATIŞ BEDELİNİ ALICI YATIRMAZ İSE BU DURUMDA PEY SÜREN DİĞER MALİKLERE SIRASIYLA BİLDİRİMDE BULUNULACAK VE SATIŞ BEDELİNİ YATIRAN PAYDAŞA SATIŞ YAPILMIŞ SAYILACAKTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A maddesinin 8. Fıkrasına eklenen ifade ile satış bedelini yatırmayan alıcının yerine geçecek kişinin sadece ikinci en yüksek teklif sahibi ile sınırlı olmadığını vurgulamak adına, pey süren diğer maliklere sırasıyla bildirimde bulunulacağını ve satış bedelini yatıran paydaşa satışın yapılacağı eklenmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15/A – 8. Fıkra Komisyon, yedinci fıkrada belirtilen şekilde yapılan satış işlemi sonunda, tespit edilen rayiç bedelden az olmamak üzere, en yüksek bedeli teklif eden paydaşa satış yapılmasını karara bağlar ve bu paydaştan satış bedelinin yedi gün içerisinde banka nezdinde açtırılacak vadeli hesaba yatırılması istenir. Bu süre içerisinde satış bedeli yatırılmaz ise, pey süren diğer maliklere sırasıyla bildirimde bulunulur ve satış bedelini yatıran paydaşa satış yapılır. 

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

F)  SATIŞ İŞLEMİ TAMAMLANDIKTAN SONRA ARSA PAYI SATILAN MALİK, 2/3 İLE ALINAN KARARA KATILIP, SÖZLEŞMEYE VE GEREKEN DİĞER BELGELERİ İMZALAMASI ARDINDAN DOKSAN GÜN İÇERİSİNDE PAYDAŞLARCA YENİDEN ANLAŞMAMA İRADESİ GÖSTERMESİ VEYA DAHA EVVEL İMZALANAN BELGELERİN İPTAL ETMESİ HALİNDE DAHA ÖNCE GEÇERSİZ OLAN SATIŞ YAPILMIŞ SAYILIR, DOKSAN GÜN SONRASINDA BÖYLE BİR EYLEMDE BULUNURSA YENİDEN SATIŞ YAPILIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A maddesinin 11. Fıkrasında değişiklik öncesinde, satış işlemi tamamlanıp komisyonca karara bağlanmadan evvel, üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılmayan maliklerin, üçte iki çoğunluk ile alınan kararı kabul etmeleri ve üçte iki çoğunluk ile alınan karar doğrultusunda yapılan sözleşmeyi komisyonca verilen süre içerisinde imzalayarak Müdürlüğe vermeleri halinde, açık artırma ile satış işlemi geçersiz sayılacağı yazılıydı. Ancak bu aşamada uygulamada birçok sorun yaşanmaktaydı. Karara katıldığını ve sözleşmeyi imzalayacağını söyleyen maliklerden bazıları bu işlemi gerçekleştirdikten sonra sürecin işlememesini engelleyen eylemlerde bulunarak, işlemlerin ilerlemesini durdurabilmekteydi. Yapılan değişik ile bu durumun önüne geçilmeye çalışılmaktadır. 

Yapılan değişiklikler ile,

a)   Karara katıldığını ve sözleşmeyi imzalayacağını beyan eden malik, sadece sözleşmeyi değil, aynı zamanda yapılacak uygulamanın gerektirdiği diğer belgeleri imzalayacağını beyan edecektir.

b)   Komisyonca verilen süre içerisinde sözleşmenin ve diğer belgelerin anlaşan diğer malikler gibi şartsız ve şerhsiz olarak imzalanması gerekmektedir.

c) Bahsi geçen imza ile birlikte satış işlemi geçersiz sayılacak ve satış işleminin geçersiz sayıldığı tarihten itibaren doksan gün içerisinde, satış günü üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılma iradesi gösteren paydaşlarca yeniden anlaşmama iradesi gösterilmesi veya daha evvel imzalanan belgelerin iptal edilmesi halinde yeniden satış işlemi yapılmasına gerek olmadan yapılan ancak geçersiz sayılan satış işlemi yeniden geçerli olarak kabul edilir ve en yüksek bedeli teklif edenler diğer teklif veren paydaşlara sırasıyla bildirimde bulunulur ve satış bedelini yatıran paydaşa satış yapılmış sayılır.

d)   Satış işleminin geçersiz sayıldığı tarihten itibaren doksan günden fazla süre geçmesinden sonra yeniden anlaşmama iradesi gösteren paydaşların hisseleri için ise yeniden satış işlemi yapılır. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 15/A – 11. Fıkra (11) Satış işlemi tamamlanıp komisyonca karara bağlanmadan evvel, üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılmayan maliklerin, üçte iki çoğunluk ile alınan kararı kabul etmeleri ve üçte iki çoğunluk ile alınan karar doğrultusunda yapılan sözleşmeyi ve yapılacak Uygulamanın gerektirdiği diğer belgeleri imzalayacaklarını beyan etmeleri halinde Satış Komisyonunca kendilerine süre verilir. İhale arttırma tutanağı bu maliklerce de imzalanır. Komisyonca verilen süre içerisinde sözleşmenin ve diğer belgelerin anlaşan diğer malikler gibi şartsız ve şerhsiz olarak imzalanarak Müdürlüğe verilmesi halinde, satış işlemi geçersiz sayılır. Satış işleminin geçersiz sayıldığı tarihten itibaren doksan gün içerisinde, satış günü üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılma iradesi gösteren paydaşlarca yeniden anlaşmama iradesi gösterilmesi veya daha evvel imzalanan belgelerin iptal edilmesi halinde yeniden satış işlemi yapılmasına gerek olmadan en yüksek bedeli teklif etmiş olan paydaşa, bu paydaşın kabul etmemesi halinde sonraki en yüksek bedeli teklif etmiş olan diğer paydaşlara sırasıyla bildirimde bulunulur ve satış bedelini yatıran paydaşa satış yapılmış sayılır. Satış işleminin geçersiz sayıldığı tarihten itibaren doksan günden fazla süre geçmesinden sonra yeniden anlaşmama iradesi gösteren paydaşların hisseleri için ise yeniden satış işlemi yapılması gerekir.”

  • KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDAKİ RİSKLİ YAPILARDA KİRA YARDIMI 18 AY OLUP RİSKLİ VE REZERV YAPI ALANLARINDA İSE EN FAZLA 36 AYDIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 maddesinin 1. Fıkrasında kentsel dönüşüm sürecinde yapılan kira yardımı ile ilgili konularda değişiklikler yapılmıştır. Riskli yapılardaki kira yardımı süresini 18 ay olarak, riskli ve rezerv yapı alanlarında ise en fazla 36 ay olduğu belirtilmiştir. Aylık kira bedelinin ise her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncelleneceği de belirtilmiştir. 

Burada önemli bir husus vardır. 2015 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayınlanan Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunda kira yardımı ödemelerinde riskli yapıda ikamet şartı aranacağını, malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahiplerinden sadece bu şartı sağlayanlara ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Ancak Yönetmeliğin değişiklik öncesi halinde yazılı olan “Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir” ifadesi aynen korunarak bu şartı sağlayanlara bu kira yardımlarını talep etme yolunu açmış görünmektedir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 1. Fıkra Anlaşma ile tahliye edilen Uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 aydır. Riskli ve rezerv yapı alanlarında kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, Bakanlıkça belirlenir ve her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir. 

  • YÖNETMELİĞE İŞBU MADDE EKLENMİŞTİR 

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 maddesinin 2. Fıkrası olarak aşağıdaki madde eklenmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 2. Fıkra (2) 6306 sayılı Kanun kapsamında 21/03/2016 tarihli ve 2016/8663 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Riskli Yapıyı Malik, Kiracı veya Sınırlı Ayni Hak Sahibi Olmaksızın Kullananlara Yardım Yapılmasına Dair Karara göre;

a) Hak sahibi olanlara riskli yapılarda 18 ay, riskli alanlarda ise 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenecek süre ve miktarda,

b) Gecekondu sahiplerine;

1) Riskli yapılarda birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar,

2) Riskli alanlarda (a) bendi uyarınca hak sahipleri için belirlenen süre ve miktarın üçte ikisini geçmemek üzere ilgili kurumca belirlenecek süre ve miktarda,

3) Kanunun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca belirlenen riskli alanlarda ise 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenecek süre ve miktarda, kira yardımı yapılabilir. 

  • YAPI MALİKİ DIŞINDA SINIRLI AYNÎ HAK SAHİBİ OLARAK İKAMET EDENLERE VEYA İŞYERİ İŞLETENLERE İLE KİRACI OLARAK İKAMET EDENLERE, İŞYERİ İŞLETENLERE VE KANUN KAPSAMINDA TAŞINMAZI ANLAŞMA YOLU İLE KAMULAŞTIRILANLARA KİRA YARDIMI YAPILACAKTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 maddesinin 3. Fıkrasında yapı maliki dışında kimlere ve hangi miktarda kira yardımı yapılacağı belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 3. Fıkra Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin beş katı kadar, kiracı olarak ikamet edenlere, işyeri işletenlere ve Kanun kapsamında taşınmazı anlaşma yolu ile kamulaştırılanlara iki katı kadar, defaten kira yardımı yapılabilir. 

  • TAHLİYE TARİHİNDEN İTİBAREN 1 YIL İÇERİSNDE KİRA YARDIMI İÇİN BAŞVURU YAPILMASI GEREKMEKTEDİR. 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 maddesinin 4. Fıkrasında önceki halinde olduğu gibi kira yardımı başvurusunun tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içerisinde yapılması gerektiği belirtilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 4. Fıkra Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye yapılır. Kanunun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca belirlenen riskli alanlarda kira yardımı süresi yapının tahliye edildiği tarihten itibaren başlatılır.” 

  • UYGULAMA ALANINDA GERÇEK KİŞİLER VEYA ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNCE, İLGİLİ KURUM ADINA DEĞİL DE KENDİ ADLARINA UYGULAMADA BULUNULMASI HALİNDE, YAPILARIN MEVCUT ALANLARI İÇİN DAHA ÖNCE BELEDİYELERCE ALINAN HARÇ VE ÜCRETLERE İLAVE OLARAK, SADECE KULLANIM MAKSADI DEĞİŞİKLİKLERİ İLE YAPI ALANINDAKİ ARTIŞLAR İÇİN HESAPLANAN HARÇ VE ÜCRET FARKLARI ALINIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 maddesinin 9. Fıkrasının b bendinde, 6704 Sayılı Kanun ile 6306 Sayılı Kanunda yapılan değişikliğe uygun olarak daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınması riskli alanlar ile sınırlı olmaktan çıkartılmış ve uygulama alan olarak genişletilmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 9. Fıkra b bendi Uygulama alanında gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince, İlgili kurum adına değil de kendi adlarına Uygulamada bulunulması halinde, yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır. 

  • UYGULAMA ALANINDAKİ YAPILARIN DÖNÜŞÜME TABİ TUTULMADAN ÖNCE İLK SATIŞI, DEVRİ, TESCİLİ VE İPOTEK TESİS EDİLMESİ İŞLEMLERİ İLE KANUN KAPSAMINDA YAPILACAK UYGULAMALAR NETİCESİNDE MEYDANA GELEN YENİ YAPILARIN İLK SATIŞI, DEVRİ, TESCİLİ VE İPOTEK TESİS EDİLMESİ İŞLEMLERİ; NOTERLER, TAPU VE KADASTRO MÜDÜRLÜKLERİ, BELEDİYELER VE DİĞER KURUM VE KURULUŞLAR NEZDİNDE KANUN UYARINCA YAPILAN DİĞER İŞLEMLER HAKKINDA VERGİ, HARÇ VE ÜCRET MUAFİYETLERİ UYGULANACAKTIR 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 maddesinin 9. Fıkrasının ç bendinin 1 Numaralı alt bendinde Uygulama alanındaki yapıların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri ve tescili işlemleri ile Kanun kapsamında yapılacak Uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemleri hakkında noterler, tapu ve kadastro müdürlükleri, belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanmaktaydı. Bu maddede muaf olarak sayılan işlemler arasına ipotek tesis işlemleri de eklenmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 9. Fıkra ç bendinin 1. bendi Uygulama alanındaki yapıların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile Kanun kapsamında yapılacak Uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri, Kanun uyarınca yapıldığından, bu işlem ve Uygulamalar ile Uygulama alanındaki yapılarla ilgili olarak; noterler, tapu ve kadastro müdürlükleri, belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde Kanun uyarınca yapılan diğer işlemler hakkında (a) ve (b) bentlerinde belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır. 

  • KANUN KAPSAMINDAKİ BİR YAPIDAN DOLAYI, KREDİ DESTEĞİNDEN FAYDALANARAK VEYA TAMAMEN KENDİ KAYNAKLARINI KULLANARAK, UYGULAMA ALANINDA VEYA UYGULAMA ALANI DIŞINDAKİ PARSELLERDE YENİ BİR YAPI YAPILMASI YA DA MEVCUT BİR YAPININ SATIN ALINMASI VEYA İPOTEK TESİS EDİLMESİ İŞLEMİ; KANUN UYARINCA YAPILDIĞINDAN, BU İŞLEM VE UYGULAMALAR İLE UYGULAMA ALANINDAKİ YAPILARLA İLGİLİ OLARAK; NOTERLER, TAPU VE KADASTRO MÜDÜRLÜKLERİ, BELEDİYELER VE DİĞER KURUM VE KURULUŞLAR NEZDİNDE KANUN UYARINCA YAPILAN DİĞER İŞLEMLER HAKKINDA VERGİ, HARÇ VE ÜCRET MUAFİYETLERİ UYGULANIR. 

   6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 16 maddesinin 9. fıkrasının ç bendinin 2. numaralı alt bendinde Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, kredi desteğinden faydalanarak veya tamamen kendi kaynaklarını kullanarak, uygulama alanında veya uygulama alanı dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması işlemlerine noterler, tapu ve kadastro müdürlükleri, belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanmaktaydı. Bu maddede muaf olarak sayılan işlemler arasına ipotek tesis işlemleri de eklenmiştir. 

Yönetmeliğin değişiklik sonrası hali

MADDE 16 – 9. Fıkra ç bendinin 2. bendi Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, kredi desteğinden faydalanarak veya tamamen kendi kaynaklarını kullanarak, Uygulama alanında veya Uygulama alanı dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemi Kanun uyarınca yapıldığından, bu işlem ve Uygulamalar ile Uygulama alanındaki yapılarla ilgili olarak; noterler, tapu ve kadastro müdürlükleri, belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde Kanun uyarınca yapılan diğer işlemler hakkında (a) ve (b) bentlerinde belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır. 

Av. Ali Rıza İLGEZDİ - Av. Gökhan BATAK

Videoyu ful kesintisiz izlemek için buraya tıklayınız

Fikentder Derneği ve Fikirtepe Haber olarak Kentsel Dönüşüm Uzmanı Av. Ali Rıza İLGEZDİ ve Av. Gökhan Batak Beylere değerli açıklamaları ve kamuoyunu Fikirtepehaber.com aracılığıyla bilgilendirmelerinden dolayı teşekkür ederiz.

Haber & Röportaj :
 Yasin Bektaş
ajansFİKİRTEPE/www.FİKİRTEPEHABER.com


banner23
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Ali 8 yıl önce

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolu göründü! Hayırlı olsun.Mülkiyet hakkı nedir? Diye bir sorsaydiniz!

Avatar
Niko 8 yıl önce

Sevgili admin sizde ricam birazda hiç icraatı olmayan firmalar hakkında bilgi vermeniz örneğin GÜRAL inşaat beş senedir bekliyoruz bugün yarın bittik ya

Avatar
Fikirtepeli 8 yıl önce

Bu hak ve mülkiyet gasplarına karşı neler yapılabilir? Biraz da bu yöne bakamazmısınız?

Avatar
ÇÖL KARTALI 8 yıl önce

sayın admn brooklyn projelerinde çatırdama var diyorlar. ortaklar arasında anlaşmazlık var diyorlar. haber yaparsanız sevniriz.

Avatar
DEMEDİ DEME İBRAHİM 8 yıl önce

BROOKLYN, MANHATTEN, HARLEMM, NEWYORK...NEDEN BU SİMLE PROJE YAPILIR MERAK EDİYORUM, ELBET DEVLETTE EDİYORDUR. PİS KOKULAR GELİYOR PİSSSS