’’YENİDEN FİKİRTEPE’DE YAŞAMAK İSTİYORUM’’
Üsküdar doğumluyum. Baba tarafı Kastamonu’lu, Üsküdar ve Çemenzar’da pastaneleri olan bir ailenin kızıyım. 3 yaşına kadar Üsküdar’da kaldım. Daha sonra ailemin işi gereği Fikirtepe’ye taşındık. Annem çalışma hayatı olan bir kadındı.
Çocukluğum, dükkanımızın önünde, evimizin bahçesinde, duvarların üstünden atlayarak, dut ağaçlarına tırmanarak, koşarak geçti. Bizim bahçemizde, ıhlamurdan, üzüm asmasına, incirden, döngel, kayısıya kadar her çeşit meyve ağacı vardı.
''İnsan çocukluğunu sevmezse, ilerleyen yaşlarda kendisini sevemiyor. Ben çocukluğumu çok sevdim''
Münever Şefik Fergar İlkokulu, İnönü Ortaokulu sonrası Üsküdar Ticaret Meslek lisesi ve A.Ü. İşletme Fakültesini bitirdim. 2001 yılına kadar Fikirtepe'deydim. Üniversite sonrası İngiltere’ye dil eğitimine gittim. İngiltere'de yaşam zor, bir o kadar da öğretici oldu benim için. Londra'da eğitimim ve kendi masraflarımı karşılamak için çocuk baktım ve döner kestim. Türkiye’ye döndükten sonra telekomünikasyon ve lojistik ile ilgili sektörlerle iş hayatına atıldım. Son çalıştığım şirketin beni bir proje için Almanya’ya göndermesiyle bir müddet de orada yaşadım. Halen 7 senedir kurumsal bir şirkette Finans ve Gelirler Kontrol biriminde çalışıyorum. Yapım gereği sayıları ve tabloları seviyorum.
İŞİMİ SEVİYORUM, SPORSUZ YAŞAYAMAM
İş hayatı ve Spor ikisi bir arada. Azimli, başarılı bir yaşam
Rahmetli annem tenisi çok sever, top sesinin kendisini çok mutlu ettiğini söylerdi. Annemin de etkisiyle sportif faaliyetlerime tenis oynayarak başladım. 1.5 -2 yıl Miltaş ve Mayadrom’da oynadım. Daha sonra dalış sporuna başladım. Cmas2* dalıcıyım. Dalış Sporuyla 1,5 – 2 yıl kadar uğraştım. Bu arada Ege, Akdeniz, Saros körfezi hatta Van Gölüne bile daldım.
HEDİYE BİR BİSİKLET İLE BAŞLAYAN SERÜVEN
Doğum günümde bana bir bisiklet hediye edildi. Bu bisikletle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinliği için Muğla Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği bir organizasyona katılarak 5 günde İstanbul’dan Muğla’ya geldim.
Bu arada ‘’NE İLE UĞRAŞIRSAM, ONU TAM OLARAK YAPMAYA ÇALIŞIRIM. ASLA YARIM BIRAKMAM’’ 2014 yılında Tour de France’nın son bir kaç etapını izlemeye gittim. Fransa'da beğendiğim bir bisikleti sipariş ederek Türkiye’ye getirttim. Tüm kazancımı neredeyse bisikletlerim için harcıyordum. Herbiri ayrı ayrı sigortalıydı. 7 sene boyunca Türkiye Bisiklet Federasyonuna bağlı 2 ayrı takımda sürüş yaptım. Yarışmalara katıldım.
Şu anki işime başlayınca, evimi ulaşım nedeni ile değiştirmek zorunda kaldım. Çünkü, İstanbul trafiği benim için ciddi bir zaman kaybı. Şimdiki işim ve evim arası sadece 5 Km. Koşarak bile gidip, gelinebilir.
Bisikletlerimle 3.köprü yolunda, F1 pistinde, Polenezköy’de Göçbeyli, Şile ve Riva’da antrenman yapmaya başladım.
KARARLARIMI KOŞARKEN ALIYORUM.
İSTEMEDİĞİM HİÇBİRŞEYİ YAPMIYORUM, BU BENİM EN BÜYÜK ÖZGÜRLÜĞÜM
Tesadüfen Sapanca’da bir koşu yarışına katıldım. Baktım çok güzel koşabiliyorum.
Bu arada ‘’ İyi bisikletçiler, aynı zamanda iyi koşarlar. Ama her koşucu, iyi bisiklet kullanamayabilir.
‘’Trail ‘’ koşmaya başladım. 1 sene tek başıma antrenörsüz bir şekilde hem koştum, hem sürüş yaptım. Fakat bu bana yeterli gelmedi.
Tüm sportif faaliyetlerimde; tenis oynarken, dalış yaparken, bisiklet kullanırken bir ekip arkadaşınızın veya takımınızın olması gerekiyor. Ama koşuda öyle değil. Ben de kimseye bağımlı olmadan, birşeyler yapmak istiyordum.
Koşu bana ''SENİN ARADIĞIN BENİM'' dedi. Halen antrenmanlarımın çoğunu tek yaparım.
Ben bu özgürlüğü çok sevdim. 4 yıl önce tanışıp, halen birlikte çalıştığım antrenörümün bana çok katkısı oldu. Aslında ben iyi bir antrenör arıyordum, O da disiplinli bir öğrenci, ortak paydada buluşmuş olduk.
ANTRENÖRÜMLE İYİ BİR EKİBİZ, DİSİPLİN ve İSTİKRAR ÖNEMLİ
Beni, benden daha iyi tanıyan, neyi yapıp, yapamayacağımı bilen, 4 yılda sistemli, disiplinli bir şekilde beni donatan, en önemlisi sakatlanmadan, sağlıkla benim kürsüye çıkmamı sağlayan başarılı bir antrenörüm var.
Antrenörüm Serdar ÜNALAN’a katkı ve desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Evet...Motivasyonum bazen yukarılarda olmayabiliyor. Zaman zaman yorgun, moralsiz bir dönem geçirebiliyorum. Sonuçta ben de insanım. Ancak, spor disiplinimi ve rutinimi bozmam, antrenmanlarımı aksatmam.
Her gün iş çıkışı saat 17:00 den sonra gider antremanımı yaparım. Akşam saat 22:00 gibi eve dönmüş olurum. Yediklerime ve beslenmeme dikkat ederim. Sonuçta, ne yersem ben ‘’o’’ yum.
Bu disiplini bana Serdar Hocam sağladı.
‘’Kafamda ki düşündüklerimi koşarken bedenime aktarabildiğim sürece ‘’en iyi koşucu benim’’
ÇALIŞMA DÜZENİM ÖNEMLİ
Haftada bir gün haricinde, düzenli olarak 5 veya 6 gün asfaltta, pistte, arazide koşarım. Antrenmanlarım hafta içi tempolu, hafta sonları uzun olur.
Mesela, 42 km lik bir maraton hazırlığındaysam, hafta içi ve hafta sonu yolda koşmam gerekir. Ama trail yarışı koşacaksam hafta sonları tamamen arazide koşarım. Yani, antrenmanlarım koşacağım yarışlara göre değişkenlik gösterebilir.
SEÇİM YAPMAM ZOR. HEM İŞİMİ, HEM KOŞMAYI SEVİYORUM
Tercih noktasında işimi ve sporu birbirinden ayırmadan çok seviyorum. Koşmak, rakamlarla uğraşmak, insanlarla iletişim içerisinde olmak hoşuma gidiyor. Beni mutlu ediyor.
Sağlıklı yaşamıda göz önüne aldığımızda, öncelik tercihi yapmam zor. Çünkü her ikisine de ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.
Bütün kararlarımı iyi bir uyku sonrası, koşarken alıyorum. İstemediğim hiçbir şeyi yapmıyorum.
YAKIN ZAMAN İÇİN HAZIRLANDIĞIM YARIŞLAR
Planlı koşu olarak 19 Haziran’da Dağyenice’de 30 Km koşucam. Ekim ayında Kapadokya’da 60 Km ultra koşmak istiyorum.
Kendimle ilgili de hedeflerim var tabi.
Belki o arada başka yarışlar olabilir. Şartlara ve güncel duruma göre antrenörümle beraber bunları planlıyoruz. Yoğunluğumuz o şekilde oluşuyor.
PANDEMİ DÖNEMİ SPOR
2020-2021 yıllarında Pandemi sebebi ile pek çok yarış iptal edildi yada ertelendi. Bunlar psikolojik olarak sporcuyu gerçekten etkiliyor.
Beslenmenizi, antrenmanınızı koşacağınız yarışa göre planlayıp, yapıyorsunuz. Son anda yarış ertelendiğinde bazen motivasyonunuz bozulabiliyor. Ben yarış kafasından çıkmayı zor da olsa öğrendim. Artık yarış odaklı değilim. Yarışım iptal olursa, akşama antrenmanıma devam ediyorum. Önemli olan, pazartesi yeniden başlayacak şekilde ruhen ve bedenen hazır olabilmek. Bu düşünceyi bize ancak sağlam bir altyapı vererebilir.
START ÖNCESİ ÖN HAZIRLIK
Öncelikle, bulunduğum ortama geldiğim için şükrederim. Telefonumu kapatırım. Kimse ile konuşmam. Start öncesi hafif ısınırım. Meditasyon ve nefes en büyük yardımcım.
BİZE BİR SPONSOR LAZIM
Şu an herhangi bir sponsorum yok. Ancak, olmasını çok isterim. Ekipmanlarımız pahalı. Organizasyon, ulaşım vs herşey bir masraf.
Spora ve sporcuya destek önemli. Mevcut ekonomik koşullarda Türkiye'de kurumlar ilk olarak reklam ve sponsorluk giderlerini kısarlar, belkide haklıdırlar.
SOKAK HAYVANLARI
2021 yılı için, son 3 yarışımdan kazandığım bütün maddi geliri sokak hayvanlarına bağışladım. Kazancımla konserve ve mama aldım. Daha fazla ödül alırsam bu sefer çocuklara ve sokak hayvanlarına bağışlarım. Onların bir sonraki öğünde aç olmadıklarını düşünmek bana huzur veriyor.
FİKİRTEPE RÜYASI ''Fikirtepedeki büyüklerimizi üzmeyin''
2001 yılında Fikirtepe’den ayrıldım. Kentsel dönüşüm süreciyle birlikte kız kardeşimde Fikirtepe'den İçerenköy’e taşındı. Oradaki ev halen boş durmakta. Bugüne geldiğimizde gördüğüm, kentsel dönüşümün 10-12 yıllık bir süreç içerisinde iyi yönetilemediği. Aslında daha iyi yönetilebilirdi. Fikirtepe tüm Türkiye'ye örnek pilot bir bölge olarak gösterilebilirdi ama olmadı.
Bence; burada çok farklı etkenler de var. Geçmişte daha fazlasını isteyenler kadar, teminat veremeyen ve mali gücü yetersiz firmalar süreci tıkadı.
Mal sahipleri şimdi daha azına razı durumdalar. Ciddi bir güven bunalımı yaşandı. Somut planların artık hayata geçmesi gerekiyor. Geçmişte herşey sözde kaldı, yaşanılan acı tecrübeler, yerine getirilmeyen tahhütler var. Bu saatten sonra Fikirtepelilerin önüne yazılı bir evrak koymadan onları ikna edemezsiniz. Etmeye de çalışmayın zaten.
Temennim, herbiri 60-80 yaş arası olan mal sahibi büyüklerimizin, kentsel dönüşümün bittiğini görmeleri ve ölmeden rahat etmeleri.
Fikirtepe'de dönüşüm tamamlandığında, burada tekrar yaşamak istiyorum.
Bilemiyorum tabi, Hayat bu bana nasıl bir yol çizecek.
KOŞU İLE İLGİLİ YAŞANAN KOMİK ANEKDOTLAR
Lüks bir araçla yarış teklifi
* Geçen yıl maraton hazırlığındayken, sabah Pendik IDO’dan antremana başladım. 32 Km Fenerbahçe’ye kadar koşacağım. Erken başladım ki, sıcağa kalmayayım. Kırmızı ışıkta duran bir araç bana kartını uzattı ve dedi ki ‘’yarışalım mı?’’ Kartı aldım ve gülümsedim.
Kartı almasaydım, yada alıp yırtsaydım Türkiye’de şiddet ‘’zirve’’ yapmış durumda. Adam inip, bana kaba kuvvet kullanabilirdi. Kartı alıp cebime koydum. Koşmaya devam ettim.
* Sonra, yine iki hafta evvel arazide koşarken arkamdan birisi geldi. Önce biraz ürktüm. Bana 3-5 dal çiçek uzattı. Duramadım. O da yetişemedi. Sadece teşekkür edebildim.
Antrenmandan sonra, ekip arkadaşlarıma ‘’Bakın, siz bana sadece kahve ısmarlıyorsunuz. Adam arkamdan yetişerek bana çiçek veriyor’’ diye dalga geçmiştim. Karşılıklı dondurma’da anlaştık.
*Antrenmanda suyum bitti. Bir arabanın camı açıldı. Bana şişeyle su uzattılar. ((Allah’tan başka bir şey isteseydim kesin olacaktı.))
*Bu son yasaklarda. Bilim kurulu toplandı. Genelge yayınlandı. Lisanslı sporcular antrenman yapacakmıyız? Yapamayacakmıyız? Tartışıyoruz. 29. Madde de yarış atları, jokeyler, seyisler kısıtlamadan muaf diyor.
Bende ‘’biz de yulaf yiyiyoruz, bizde koşuyoruz, öyleyse bizde muafız'' mantığı ile yaklaşmıştım. Çok şükür hiçbir sıkıntı yaşamadan bu süreçte antrenmanlarımı yapabildim.
Aslında bazen söyleyecek, gülecek o kadar çok şey varki...
HEDEFLERİM VAR BENİM
Her finish çizgisinde kendi sınırlarımla ve kendimle yeniden tanışıyorum.
Ve her ne olduysam, o süreçte tanıştığım, dönüştüğüm şeyi çok seviyorum.
Birinci hedefim daha iyi bir yere gelebilmek, ikinci hedefim de bulunduğum konumu koruyabilmek.
TAVSİYELER
Anneler, çocuklarınızı 12 yaşına kadar iyi gözlemleyin. Size yetenekleri ile ilgili küçük ipuçları vereceklerdir. Onları iyi okuyun.
Size emanet edilen bedeninize iyi bakın. Uzun yıllar sadece onunla berabersiniz. Özellikle de kalbinize. Ayakkabılarınızı giyin, hiç olmazsa yürüyün.
Sokak hayvanlarına duyarsız kalmayın. ''Bir kap mama, bir kap su'' sizden hiçbir şey eksiltmez.
Röportaj Haber - ajansFİKİRTEPE / YASİN BEKTAŞ
Hayat yaşantınız gerçekten örnek alınacak birisiniz sizi tebrik ediyorum. ????