Bu haber kez okundu.

Cumhurbaşkanı "Müteahhitler acımasız bir şekilde yolsuzluk yapıyorlar"

Müteahitler para kazanmak için şehire ihanet ediyorlar ..!

 Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika ziyareti sonrasında Şehircilik Şurası'nda konuştu. Batı ülkelerinin mimari yapılarını eleştirdi, 'Bizim mahallelerimizin ruhu var. Bizim mahallelerimizde zengin de fakir de, patron da işçi de yan yana oturuyor' dedi.

Müteahhitler acımasız bir şekilde yolsuzluk yapıyorlar

Kot denilen bir olay var, müteahhitler acımasız bir şekilde yolsuzluk yapıyorlar. Diyorum ki kot olayında kesinlikle kotu denizden verme gibi bir anlayışı getirmemiz lazım. Eğilimli bir arazi beyfendiler nereden inşaatı alıyor? En yüksek noktadan alıyor. Denizden buna baktığında ortaya ne çıkar? 2-3 kat yerine 5 kat çıkıyor. Bodrum diyorsun, adam bodrum yapmıyor zemin yapıyor. Bu konularda belediyelerimizin hassas davranması lazım. Bodrum güneş görmeyen yerdir. Bodrumun etrafını açmak hainliktir. 

İstanbul Boğazı'nın durumu ortada. 7 katlı binalar var. Karalı bir duruş sergilenmediği için böyle. Bununla ilgili Boğaz yasasının yeniden ele alınması lazım. Bunun için bakanlığımızın kararlı bir adım atması gerekiyor. Bunun anayasasını kurmamız lazım.

Konuşmasından satır başları:

 Toplumdan uzak tek başına yaşamak, insan fıtratına aykırıdır. Şehirler bu fıtri ihtiyaçtan doğmuştur. Güzellik ve estetik anlayışı da insanın özündeki hasletlerdendir. Gerçekten de insan doğanın çehresini değiştirebilecek müdahelelere sahip alemdeki tek varlıktır. Şayet bu müdahele iyiye, güzele yönünde olursa insan Allah'ın yeryüzündeki halifeliği vasfına uygun davranmış olur. Aksi yönde olursa haşa bu Allah'la yarışma yolunu açar.

Batı medeniyeti büyük ölçüde bu ikinci yolda ilerlediği için sahip olduğu devasa üretim ve inşa kapasitesine rağmen insanların mutluluğuna aynı oranda katkıda bulunamıyor. Halbuki bizim medeniyetimizde şehir daha doğrusu binalar, sokaklar, mahalleler insanın yaratıcısına yönelik simgelerdir. İbn-i Haldun'a göre şehirlerin ruhu vardır. Bir başka ifadeyle şehirde yaşamaya karar vermek bir hayat biçimi tercihidir. İnsanla şehir arasındaki ilişkiyi doğru kurmak çok önemlidir.

Tarihten ders alıyoruz

 Bizler her alanda olduğu gibi şehircilik konusunda da tarihimizden tekerrür alarak hataları önlemeliyiz. Türkiye tarihinin en kapsamlı şehirleşme hamlesini geçtiğimiz 14 senede yaptık. Dünyanın dört bir tarafından bütün önemli şehirleri ziyaret etme imkanı buldum. Her şeyden önce şehirleşme konusunda yaşadığımız sıkıntılar bize mahsus değildir. Pek çok ülke benzer sancıları yaşamıştır, yaşıyor. Dünyada 1950 yılında nüfusu 10 milyonun üzerinde olan sadece iki şehir vardı. New York ve Tokyo. Bugün ise 34 şehir mevcuttur ve yenileri de hızla gelmektedir. Kır ve kent dağılımı da bozulmakta insanlar şehirlere yığılmaktadır.

1950'de ülkemizde nüfusun yüzde 20'si şehirlerde yaşarak bugün yüzde 90'ı şehirlerde yaşamaktadır. Bizim şehirlerimiz toplumumuzda var olan çeşitliliği, farklılıkları bir arada yaşatabilme geleneğini yansıtır. Aslolan budur. Binaların, meydanların, mahalellerin belirli bir kimliği vardır. Bu yüzden hiçbiri diğerinin aynı değildir. Ama batı ülkelerinde tek tipçi anlayışa sahiptir. Aynı binalardan yüzlerce görürsünüz. Şu anda da yine batı mimarisi budur. Düzenli ama karakteri olmayan şehirleşme bizim asla modelimiz olamaz.

1940'lardan itibaren çarpık yapılaşmanın yanında kişiliksiz, çirkin projenin uygulaması olan apartmanlar ortaya çıkmıştır. Bu yapılaşma artık son bulmalıdır. Dikey değil, yatay mimariden yanayım. İnsan toprağa yakın yaşamalıdır.

 Karadeniz'in o güzel yaylalarında, Ege'de gördüğüm yapılaşmadaki çirkinliklerden rahatsızlık duyuyorum. Hep birlikte buna karşı set oluşturmalıyız. Şehirlerimiz, kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondulardan kurtulurken şahsiyetsiz mimari yapılanmalara da itilmemelidir. Sadece rant, kar, kazanç odaklı bir anlayışla böyle bir şehir inşası gerçekleştiremeyiz. 

'Ben medeni olarak yaşıyorum' diyemezsin'

Amerika'yı düşünün o devasa binalara girdiğinizde orada bir ruhsuzluk olduğunu görürsünüz. Orada bir insan ben medeni olarak yaşıyorum diyemezsiniz. Çıkarsınız odanıza yeşili falan göremezsiniz. Rüzgarın estirdiği cereyanlar arasında yaşamaya mahkum olursunuz.

Bugün 34 şehrin de özelliği terör tehdidi altında bulunuyor olmasıdır. Şehirleşmenin getirdiği siyasi, ekonomik sıkıntıları aşmanın çözümü üzerinde de düşünmeliyiz. Şehirleşme, toplumun bir kesimini diğerlerinden tecrit edecek yapı adacıkları kurmak anlamına gelmemektedir. Bizim toplumumuzda zenginle fakir, patronla çalışan yan yana oturabilmektedir. Bu dokuyu öldüren yapılaşmalar dünya cennetini cehenneme çevirir. Görüldüğü gibi şehir dediğimiz zaman üzerinde durmamız gereken pek çok husus bulunuyor.

3 ay boyunca devam edecektir. Kimlik planlama ve tasarlamadan, göçlere kadar birçok yelpazede çalışacağız. Milli şehircilik şurasına katkı sağlayacak olan bilim insanlarımıza üniversitelerimize kamu kuruluşlarımıza, şükranlarımı sunuyor teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz 16 yıl içerisinde 670 bin konut tamamladık. Ayrıca şu anda devam eden 75 bin konut tamamlanacak ve sahiplerine teslim edilecek. Böylece 140 milyarlık bir yatırımı gerçeklşetirmiş bulunuyoruz. 

Bundan sonra işimiz bitmedi, devam ediyor. Hem şehircilik hem de çevre alanında. Son 16 yıl içerisinde hükümetlerimiz yeşil alan miktarını 1.8 milyon hektar düzeyinde arttırdı. 3 milyar ağacı toparkla buluşturduk Daha da güzel şeyler yapacağız.

Marmara depremi bize çok şey öğretti. Depreme dayanıklı riskli konutların yerini daha sağlam yapıların almasıdır.  5 milyon yapının deprem riskine karşı yenilenmesine rağmen halen 7 milyonun ihtiyacı var. 250 milyar dolarlık bir bütçeden bahsediyoruz.

Yapılacak bu konutlar ve harcanak bu bütçenin kendi kaynağını oluştıracak imkana sahip olduğunu ifade etmek istiyorum. Kentsel dönüşüm mecburi değil, gönüllü olacak. 

 Sur, Diyarbakır'ın cazibe merkezi turizm merkezidir. Tarihin kültürün ortaya çıktığı önemli bir merkezdir. Önce Sur'da başladık. Bir yandan tarihi yapısını yeniden ortaya çıkarıyoruz. Diğer yandan da burada ki vatandaşımızın mağduriyetini gideriyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle milli şehircilik şurasına katkı sağlayacak paydaşlara bir kez daha teşekkür ediyorum.

Afrika'nın durumu

Afrika sömürgeciliğin acılarını yaşayan bir kıtadır. Biz kendi şehirlerimizle, medeniyetimiz arasındaki ilişkiyi yeniden inşa etmeye çalışırken, bu birikimi kardeşlerimize de sunmak istiyoruz. Kendilerine her türlü desteği vermeye hazırız. Şehircilik konusunda çok kötü bir durumda olan şehirlerin halini görünce, Madagaskar Cumhurbaşkanı'na tekliflerimizi aktardık. Sadece TOKİ aracılığıyla 14 yılda 765 bin konut üreterek, dostlarımıza yardıma hazır olduğumuzu anlattık. Sizi sömürelim diyerek, sömürgecilik yapmıyoruz, çünkü bizim tarihimizde bu yok. Bizler o coğrafyalarımız ihmal ettiğimiz için ya maceraperestler ya da FETÖ'cüler gidip köşeleri tutmuştur. Bu coğrafyalara ilk önce biz gitmeliydik. Geç kalmış olabiliriz ama hiçbir şey bitmiş değil. 

Türkiye deprem başta olmak üzere, doğal afetlere maruz kalan ve kalma ihtimali olan bir ülkedir. Ülkemizde süratle yıkılıp yeniden yapılması gereken 6 milyonun üzerinde konut tespit edilmiştir. Bizim elimizi çabuk tutup bu dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Kanun kapsamında 49 ilimizde 187 yer riskli alan ilan edilerek 400 bin konut ve işyerinin yenilenme süreci başlatıldı. Kentsel dönüşüm çalışmaları için 2,5 milyon lira kaynak kullanıldı. Ne olur yerel mimariye uygun hareket edelim. CNNTÜRK

ajansFİKİRTEPE/www.FİKİRTEPEHABER.com

banner23
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
sakine algin 8 yıl önce

Ben eğitim mah saygı şok no 11 d 1 de oturuyorum bizim bulunduğumuz yörede 10 tane 30 35 senelik evler var yerleri iz imarli olduğu için kimse ilgilenmiyor bizlerin maddi durumumuz olmadığı için kendimizde yaptiramiyoruz etrafımız tamamen kentsel dönüşüm kapsamında olduğu için alt yapı tamamen felç oldu evlerimizde lağım fışkırıyor sade bu bizim sorunumuz değil tamamen mahalle perişan oldu birde evimizin 10 metre ilerisinde de tas denilen firma çimento üretiyor buda bizim sagligimizi bozdu yetki lerden bu konuda yardım istiyorum ne olur bizimde sesimizi duyun şimdiden tesekkurler

Avatar
Ibrahim 8 yıl önce

SAYIN CUMHURBASKANIM YERDEN GOGE HAKLISINIZ AMA BIR DE KAHVEDE OTURUP VEKALETLERI IPTAL EDEN MILLETI INIM INIM INLETEEN SARLATANLARIN DA HAKKINDAN GELSENIZ KENTSEL DONUSUMUN ONUNDE BIR ENGEL KALMAYACAK LUTFEEEEEEEEN

Avatar
nuren sarı 8 yıl önce

Sayin cuhurbaskanim fikirtepede yapilan haksizliklari gorun artik benim evim varken simdi yok vatani vatan yapan bastigin topraktir ayagin daki toprak giderse herseyi serefini kaybedersin ben kaybetim mili dugularimla sizin halka seslediginizde gozumu kirpmadan sokaktaydim ölmeye hazirdim topragim icin fikirtepede evimi mutahit tarafindan gazbedildim esyalarimi bile alamadan hoc birseyimi aladan mahkeme rarlarinla bir sozlesme sesimi duguramadim

Avatar
nuren sarı 8 yıl önce

Sayin cumhurbaskanim evim vardı simdi mutahit lere verilen yetki bizi evimizde eti benim ailem de kalmadi on sene mucadele etmek zorunda tekbasina mucadele etim tapumu caldilar sozlesme yapmak zorunda kaldim esyalarimi bile alamadan insalik disi mamele gördüm suclu gibi vatanimdan suruldum koluma kelepce takarak can guvenligi diyerek karakola zorkulanarak goturuldum sozlesmeyle birlikte bana ait tasinmazi bey bey bolerek baskalarin adina geciren firma bana verdigi parayla esyalarimi kozayasam firmasini icilerin talan edilerek geri aldi sozlesmeye uymadigi icin mahkeme actim karar evin zararin onu gecmek icin hakim evin kikilmasina izin vermedi bunlar canguvenligi diyerek birgunde karar cikârip tebligat kanun bile dinlemede can givenligi diyerek eylemini gerceklestiyor cevresehicilikten tatil tutanagi adani durdurdugu halde zabitaya gidip makeme kararlarin cevresehircilik tutanagin verdigim halde zabita kadikoy beledoyesin ada calisma olmadigin soyluyor firma yetkilisi heray senin bize verdigin zatar diyerek tehtle belediyeye besyuz milyar zararin oldu ben boyle ulkedemi yasiyorum lutfen duyun bunlari sayin cumhurum lutfen vatanim herkaris topragi bana amanetimdir bunu size sagilarimla arz ederim ellerinizden operim