Fikirtepede Uzatmalara Kalmamak ve Diğer Sorunlar Üzerindeki Sislerin Dağılması ...

    Fikirtepede Uzatmalara Kalmamak ve Diğer Sorunlar Üzerindeki Sislerin Dağılması ... Fikirtepede Yapı Ruhsatlarının verilmesi yönünde sisler dağılırken henüz adalar içindeki ve fikirtepe üzerindeki gizli oluşumlar ve menfaat birliktelikleri üzerindeki sisler dağılmış değil. Özellikle sivil toplum adı altında toplum yararını gözetiyor görüntüsü verilirken şaibeli kişiler ile birliktelikle ayyuka çıkan el altından; ticari firmalar  veya yetkililer ile çıkar örtüşme ve birliktelikleri ve bu doğrultuda toplumu manipüle ederek yönlendirme çalışmaları üzerindeki sis perdeleri acaba ne zaman dağılacak.   Yapı ruhsatının verilecek olması belki de, bugün itibarı ile verilmiş olması Fikirtepe ve Fikirtepeliler adına gerçekten bir sevinç kaynağıdır. Ancak Sayın Bakanımız İdris Güllüce' nin belirttiği gibi Fikirtepede problem kalmamıştır sözü ne kadar geçerlidir ve realist bir yaklaşımdır bunun üzerinde ciddi olarak durmak gerekir. Yapı ruhsatı veriliyor olması ve projelerin onanması elbetteki resmi yönetmelik ve plan notlarının kesinleşmiş olması ile güzel ve doğru bir gelişmedir ve problemlerin en zirvesindeki buz dağının ucu diyebileceğimiz bir konumdadır. Resmi yetkililer tarafından dile getirilen ticari firmalar ile serbest piyasa koşulunda sizler vatandaşlar olarak hür iradeniz ile seçerek anlaşıyor ve firma seçiyorsunuz göndermeleri karşısında zamansal ve mekânsal baskıların yanında toplum içinde bazı çıkar amaçlı oluştuğu şüphe götürmeyen kişi ve grupların maksatlı yönlendirmeleri ile oluşmuş bulunan mahalle baskısı Fikirtepe sorununun temelini oluşturmaktadır. Bu sorunların çözümüne yönelik detaylara girmeden önce şunu özelikle vurgulamak ve belirtmek gerekir ; komşusunun hak ve hukukunu kendi hak ve hukuku ile eşit gören ve hatta üstte tutan temsilci arkadaşları ve hakkaniyetli çalışan memurları istisna görüp ayrı tutarak daha doğrusu istisnaları tenzih ederek söylüyoruz . Maksadımız kimseyi karalamak değil var olan sorunların temeline inmek ve herkesin adını temize çıkarmak adına bu üç beş çıkarcı zümresini toplumun içinden söküp atmak veya en azından toplumun bilinçlenmesini sağlayarak bu tarz kişi ve oluşumları ve hak kayıpları yaşatma ihtimaline karşı pasifize etmektir. ; temsilci kisvesi altında vatandaş görünümlü firma çalışanları ve bunların oluşturduğu stk'lar ne kadar toplumu temsil edebilir !? Bu soru karşısında cevabı gayet basit olacak ve katalizör görevi görebilecek bir davranışı aramak belki de değişik kanal ve ortamlarda yapılan reklam ve konuşmalardan ziyade toplumun genelinin beklentisi olan , ama kimisinin nasıl olsa devlet bizi korur ,kimisinin nasıl olsa hiç kimse alamadı ya da, veren yokki gibi yaklaşım ve kandırmalar ile acele ile belki de hiç okumadan imzaladığı sözleşmelerdeki aksaklıkların yanı sıra her hangi bir teminat ve güvencenin verilmiyor olması karşısında ; bu aksaklıkları görerek kendisini daha doğrusu geleceğini korumak için başını sokacağı tek evini garanti altına almak , olanı da kaybetmemek adına imza atmayarak imza atan komşuları ile ters düşen vatandaşların ortak sıkıntılarını , yani ruhsat almış veya alacak olsa bile tüm firmalar nezdinde , gerekirse hepsini karşısına da alabilecek şekilde bu sözleşmeleri düzeltme , gerekli hak ve hukuku korunması ve vatandaşın aleyhine olan maddelerin lehine çevrilmesi ve dengelenmesi için uğraş vermesi , mevcuttaki sakat sözleşmelerin yenilenme pahasına düzeltilmesi için gerekirse tüm ticari firmaları karşısına alabilecek irade ve kararlılıkla beraber cesareti gösterebilmesidir diyebiliriz. Her hangi bir bağı ve beklentisi olmaması bu yaklaşımı gösterebilmesinin en temel göstergesi olacaktır. Ya da tersi bir düşünce yani bağının olması ve ileride ticari firmalardan menfaat beklentisi var olduğunu kabul edersek , bunların hal ve hareketlerinden, sadece işine gelen haberleri görmek , olumlu veya olumsuz diğer haberleri görmezden gelerek , kaynağı ve menşei sabit , her türlü hukuki savunmaları mevcut olan haberleri görmezden gelmesine ve hatta yalan haber yakıştırması yapılmalarına sebep olduğu gözden kaçmayacaktır. Burada bizim hedef olarak seçtiğimiz her hangi bir şahıs ve/veya kuruluş mevcut değilken , oluşturulan ve ilmi olarak sabitlenen bu şablon ile bilimsel olarak ,realist yaklaşımlar ile toplum kendi çevresinde bu kriterler ile kendi çevresinde ve tepesindekileri kolaylıkla ayırt edebilecek ve kendi haklarını koruma adına bilinçlenecek tespit ve düşüncesi ile yazmakta olduğumuzu her kesin dikkatine sunmak isteriz. Bu sorunun cevabı zaten Fikirtepe sorunsalının çözümü olacağı için tüm vatandaşların haklarını korumak ve kendi geleceklerini güvence altına almak adına bireysel takipleri ile doğruları ve yanlışları ayırt edebilmesi elzemdir. Vatandaş 40 yıllık komşusu olarak gördüğü bir insanın kendi şahsi menfaat beklentisi adına yapabileceği fırıldakları ve dümenleri elbetteki ticari bir faaliyette bulunmadan anlaması beklenemez. Ancak ne var ki tüm Fikirtepe geneli belki de hiç bir zaman birbirine selam dahi vermeyecek kadar birbirlerini tanımayan insanların birden kendi üstlerinde sanki bir amir konumunda imiş gibi vatandaşların yerleri hakkında , vatandaşların haber ve fikirleri olmadan firma çalışma ve araştırmaları yapmak ile başlayan akabinde , ben buldum ben yöneticiyim konumuna yükselmesi toplumun sesini kesmek ve bazı firmaların lehine olabilecek tarzda stk bile oluşturabilinerek menfaat ilişki içerisine girmesi ve resmi makamlara karşı kendisini ön plana çıkartmaya çalışması çok düşündürücüdür. Bir firma bir stk' yı neden  ve nereye kadar destekler , bir stk böyle bir ilişki içerisine neden girer ve masraflarını nasıl karşılar !? Evet asıl can alıcı soru budur ve bunun cevabı belki de toplumun özgür iradesi ile sesini resmi makamlara duyurabilmesi ve haklarını bazı ticari firmalara karşı koruyabilmesi adına çok önemlidir. Demokrasilerde çoğulculuk , azınlıkta kalanları ezme aracı olamaz ve azınlık olarak ta gereksiz bahane ve şahsi çıkarlar adına  çoğunluğu esir alma ve bloke etme amacı taşıyamaz. Fikirtepede var olan rant kavgası devletin hazırlıksız olarak burada bazı vaatlerde bulunmasının haricinde , halen bile toplumu koruyucu bazı elzem adımları atmamış olması ve atmaması, uyanıklar ile simsarların gizli menfaat ilişkileri ve komşusunun arkasından iş çevirmeye dönmektedir. Bununla beraber , komşusunun sırtından komşusunu zarara uğratsa bile menfaat elde etmeye çalışması karşısında bu gözü dönmüşlük mevcuttaki bu rantı, resmi kurumlar ile ticari firmalar haricinde simsarlar yüzünden toplumun geneline yayılmasına ve bu sayede masum vatandaşların her hangi bir teminat , güvence ve hukuki koruyuculuktan uzak sözleşme ve içeriği ölümden beter vekaletnamelere imza attırılmak suretiyle bu masum vatandaşların mağdur olmasına sebep olunmaktadır. Aynı partiden bir belediye bunu yapabiliyor ve örnek vatandaşı koruyucu ama firmaları ezdirmeyen bir sözleşme metni ortaya koyabiliyorken, tekrardan aynı partiden diğer belediye nasıl olurda ticari firmalar ve serbest piyasa ekonomisini bahane ederek nasıl tarafsız görünmeye çalışır. Bu vesile ile çözüme kavuşan proje onayı ve Yapı ruhsatı verilme  sorunlarının akabinde yapı ruhsatı almaya hak kazanan ticari firmaları kutlar , uzun uğraş ve emek sonucu çekilen sıkıntıları unutturmasını dileyerek bunca belirsizliğe rağmen cesaretlerinden ve azimlerinden dolayı  hakları olan tebrikleri ve kendimiz adına emsal teşkilde edeceği için teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Diğer sorunlarında temeline inilerek bir an önce devlet eli ile çözülmesi ; haklı gerekçeler haricinde bireysel veya bu tarz oluşumlar oluşturan çıkarcıların söylem ve faaliyetlerine tevessül edilmeden ve onlara bu fırsat ve zemini bırakılmamasını bekliyoruz.   14.02.2014 / Yasin BEKTAŞ - Fikirtepe Haber